Kibrit Çöpleri - Murathan Mungan

      
      Kibrit Çöpleri Murathan Mungan'ın Şubat 2011 de Metis Yayınlarından çıkan ve kendisinin takribi ve vasati kıpkısa öyküler olarak adlandırdığı kitabı. Kitaba başlayalı çok oldu ama bir oturuşta bitirmek istemediğim için okuma süremi uzunca bir süreye yaydım. Böylece her "an'ın" tadını iyice çıkarmış oldum.

     Kitap kısa kısa öykülerden oluşmakta. Yazarın tanımlamasına göre bunlar "An". Çünkü her bir öykü yaşamdan bir kesit içermekte. İşte bu anlar kitabın arka kapak yazısında da oldukça güzel tanımlanmış.

-arka kapaktan-
              En kısa hikaye parçasına an denir.
         Bazı anlar bütün yaşamımızı belirler
"Bütün yaşamımız" dediğimiz de o bir kaç ana bakar aslında.
   Bu yüzden yıllar sonra en çok hatırladıklarımız anlardır.
                                                                    Gerisi bulanıktır. Geçmişi anlar berraklaştırır.


-alıntılar-

       Yaralarımızı birbirimize gösterecek kadar soyunamıyorduk henüz birbirimizin yanında. Aramızda yükselen yılların kendimizle dünya arasında sertleştirdiği güvensizliğin kalın duvarlarını kolay kolay aşacağa benzemiyorduk. ....
       ..Ördüğümüz duvarın yorgunluğuyla arkasına sinip çöktüğümüz kendi güvenli bölgemizde, ötekinin atlayıp buraya gelmesini ya da tamamen çekip gitmesini bekliyorduk. Bazı hikayelerin başlaması için bir an önce bitmeleri gerekiyordu.
                                                              (Başlaması İçin ~  syf-11)

       ... Karşı tarafta uyandırdığın arzuyla kendine olan nefretini giderirsin. Bedenimiz görünen ve görünmeyen özellikleriyle bir ifade aracıdır aynı zamanda. Yalnızca soluk alıp vermeyiz, aynı zamanda içimizde birikenleri ifade ederiz bazen dilimiz, bazen bedenimizle... En somut yanımız sandığımız bedinimiz, bilinçdışımızın oyun sahasıdır aynı zamanda...
                                                             (Bedenin Bedenleri ~ syf-32)

       Sabaha karşı karşına çıkan bir yabancıya güven; o yabancı belki seni kalbinin yerlisi yapar.
                                                              (Cümleler ~ syf-35)

       ...Anımsamaya çalışırken yeniden inşa ettiği geçmişin imgelerinin bir süre dağınık düzen dolaşmasına izin veriyor. Yalnızca yazarken değil, anımsarken de insan zihninin bir şeyleri seçip elediğini, bazı şeyleri unutmayı seçtiğini biliyor. Hatırladıklarımızın, unuttuklarımızın her biri bir tercihtir; biliyor.
                                                              (Çay Bahçesi Şarkıları ~ syf-52)


        ..."Sinema neden aşk haline gelir biliyor musun?" dedi adam. "Çünkü o da tıpkı aşk gibi, insan gözünün bir aldanışı üzerine kurulmuştur. Hayal olduğunu bildiğin perdeye inanırsın bütün kalbinle... İnsan öncelikle bir aldanışa aşık olur, sonra da o aldanıştan bir hakikat yapmaya çalşır hayatına... Bazı filmler çabuk biter."
                                                              (Sinema ve Aşk ~ syf-56)

        Oyuncakların sadık bakan gözleriydi bu. Ayıların, köpeklerin, yıllar yılı hep aynı sadakatle, boncuk boncuk bakan gözleri... Çevremizin sevgi ve şefkatle olduğu kadar sadakatle de kuşatılmış olduğu çocukluğun altın yılları belki de en iyi somutlayan şey, bakışı hiç değişmeyen şey oyuncaklardı... .... Hayat bazen istemediğimiz kadar büyütürdü bizi.
                                                             (Oyuncakların Gözleri ~ syf 72)

       ....Eskiden kimi halklar ölülerin göz kapaklarına paralar, taşlar koyarlarmış uğurlarken...
Anlar bizim gözkapaklarımızda kalanlardır.
Hayatın dizinin dibine oturup hikaye söyleyenler, bizim sanatımız gökapakları için anları parlatmaktır.

                                                             (An ~ syf-92)
                         
       Birilerinin içeri sızması için aralık bırakılmış kapılar değil midir öyküler, dedi. İçine ses olarak üflenen, sayfana harf olarak düşen sır'dan parçayım belki de... Al beni bir başkasına ver. Unutma sır başkalarına vermek içindir.
                                                             (Sır Katibi ~ syf-95)

0 yorum:

Yorum Gönder